Medya

Haberler

Ana Sayfa > Medya > Haber Arşivi

KARTEPE GAZETESİ

SOMON'DA BİR DÜNYA MARKASI

Burnumuzun dibinde göremediğimiz hazine ‘Leröy’

İnsan bazen gözünün tam da önünde duran birtakım şeyleri göremiyor. Kaçırdığınız ya da farkına varmadığınız şeyler kimi zaman gerçek anlamda önemli değerler içeren şeyler oluyor. Hayatın akışı içerisinde yemek, içmek, gezmek, hobiler vs. gibi birçok bize özel beğeniler vardır. Mesela ben Cem Şakoğlu olarak balık tutmasını da yemesini de fazlasıyla seven bir insanım. Hani her gün önüne balık koysalar yer misin diye sorsanız inanın ben yerim. Tabi belki ilk tercihim bizim yerli balıklarımızdır ancak hani tüm dünyanın bildiği Omega 3 deposu olarak adlandırılan Somon balığını da bir başka severim kendi adıma.

Ne anlatıyor bu adam söylemine fırsat vermeden konuya nereden girdiğime geleyim. Geçtiğimiz günlerde Suadiyespor yeni yönetimi gazetemizi ziyarete geldiğinde bize küçük bir hediye getirmişler. Ellerinde köpük bir kap ve üzerinden ‘Leröy’ yazıyordu. Bunun ne olduğunu sorduğumuzda Suadiyespor yönetiminde Leröy Fabrikasının Müdürü Sayın Mutlu Bilen’in de olduğunu öğrendik. Açık konuşmak gerekiyorsa Leröy marka olarak yabancı gelmiyor ama ne olduğu da bir türlü aklıma gelmiyordu. Sordum ‘Leröy’ ne iş yapıyor diye. Somon dediler. Somon dediler ve ben şok oldum. ‘Nasıl yani? Somon balığından bahsediyoruz değil mi? Şey nerede bu tesis? Somonu kendiniz mi üretiyorsunuz?’ falan gibi arka arkaya şaşkınlığımı ortaya koyacak ya da ayıbımı örtebilecek sorular sormaya başladım. Çünkü fabrika müdürü kardeşimiz Sayın Mutlu Bilen Suadiye sınırları içerisindeki fabrikanın 2000 yılından bu yana 3000 ton kapasite ile Somon balığı işlediğini anlatması ile abandone olmuştum. Nasıl yani ya? Benim bayıldığım ve bulduğum sürece de tüketmeye gayret ettiğim Somon balığı burnumuzun dibinde işleniyor öyle mi?  

İşte bu ve bunun gibi soruların ardından yaklaşık bir hafta sonra Leröy Fabrika Müdürü Sevgili Mutlu Bilen kardeşimiz bizi fabrikalarına davet etti. Ekibimizle birlikte kendilerini ziyarete gittik. İnanılmaz hassas gıda ve hijyen prosedürlerini birer birer uygulayarak tesisin içerisini astronotlar gibi gezdik.

Somon balıklarının Norveç’ten Suadiye’mize kadar nasıl geldiğini, hangi işlemlerden geçtiğini, nasıl tütsülendiğini, nasıl fileto çıkartıldığını, kılçık ayıklamasından daha bir dolu aşamasına kadar büyük bir gurur ve keyifle göğsümüz kabararak görerek öğrendik. Beni tanıyanlar bilirler, bütün içtenliğimle söylüyorum ki fabrika kendi fabrikam olsaydı ancak bu kadar sevinirdim. Tesisin muhteşemliği, gıda ve hijyen prosedürlerini ne denli hassas uyguladıkları, çalışan nüfusunun %60 – 70 gibi bir oranının kadınlarımızdan oluşması ve hepsi bir yana bu tesisin bizim sınırlarımız içerisinde oluşu bizi inanılmaz mutlu etti.

Bir kere daha söylüyorum ki ben kendi adıma utandım. Leröy gibi ürünlerini bütün dünyaya satan böylesi bir fabrikanın her gün önünden geçip içeride neler olduğunu bilmemek bir yana merak etmemek bana yakışmadı. Ancak şunu söyleyebilirim ki Fabrika Müdürü kardeşimiz Sevgili Mutlu Bilen beyefendiye de söyledim ki Cem Şakoğlu’nu artık Leröy’un gönüllü bir personeli. An itibariyle elimizden ne geliyorsa yapmak bize mutluluk verir.

Lütfen bunu bir girizgâh kabul edin. Çünkü Leröy fabrikasında halen mevcut olan ve hazırlanmakta olan birtakım gelişmeleri yine bu satırlardan sizlere aktarmaya devam edeceğim. Benim gibi Somon sevenlere yakında güzel müjdeler gelecek sanıyorum. Biraz sabır, detayları anlatacağım.

Bu vesile ile sorumluluk sahibi bütün iyi insanlara Saygılarımı sunuyorum.

Cem Şakoğlu 

www.kartepegazetesi.com.tr 

 

 

Ürün Kataloğumuz için tıklayın